İSTANBUL TARİHİ YARIMADA TURU
Tarihi Yarımada-Topkapı-Ayasofya-Yerebatan Sarnıcı-Sultanahmet-Dikilitaş-Hipodrom-Gülhane Parkı
9 KASIM 2024
800 TL
Tur Hareket Noktaları;
06:30 Tekirdağ Sahil Özcanlar Köfte Önü
06:30 Çerkezköy Ticaret Odası Önü
07:30 Çorlu Eski Kız Meslek Lisesi Arkası(Vatan Computer Karşısı) ve Orion Avm Önü
08:00 Silivri Kipa Karşısı Durak Büfe
NOT:Hareket saatinden 20 dakika önce kalkış noktasında bulunmanız gerekmektedir.
Tarihi Yarımada -Topkapı -Ayasofya-Yerebatan-Sultanahmet-Dikilitaş-Hipodrom-Gülhane Parkı
Araç içi ikramlarımız ve yol üzerinde vereceğimiz molanın ardından, İstanbul Avrupa yakasına Tarihi Yarımada'ya varıyoruz. Aynı zamanda Suriçi olarak da adlandırılan Tarihi Yarımada, tarihi İ.Ö. 685 yılına dayanan, tarih boyunca başta Mısır, Roma, Bizans ve son olarak Osmanlı İmparatorluğu’na ev sahipliği yapmış, deniz tarafında Haliç, Marmara Denizi ve İstanbul Boğazı ile, kara tarafında ise Bizanslılar dönemine ait, şehrin korunması amacıyla inşa edilmiş şehir surları ile çevrili olan ve günümüzde Fatih ilçe sınırlarını kapsayan bölgeye verilen isim. Bu nedenle bölgeye aynı zamanda Suriçi de deniliyor. Tarihi Yarımada’da ilk yerleşim yeri Yunanlılar tarafından İ.Ö. 685 yılında kurulmuş ve buraya “Byzantion” adı verilmiş. Tarih boyunca farklı uygarlıklarca değişik isimlerle anılmış olan Tarihi Yarımada, Osmanlı İmparatorluğu döneminde ise ilk olarak Dersaadet ve sonrasında da İstanbul olarak anılmış. Sultanahmet, tarihi dokusu, mimarisi, kültür ve sanat etkinlikleri, alışveriş ve eğlence merkezleri ve canlı sokakları ile İstanbul’a gelen ziyaretçilerin şüphesiz en çok gittiği ve İstanbul’un en çok gezilen semti konumunda. Topkapı Sarayı, Osmanlı Sultanlarının ikametgâhı, devletin yönetim ve eğitim merkezidir. İstanbul fatihi Sultan II. Mehmed tarafından 1460-1478 tarihleri arasında yaptırılmış olan ve zaman içerisinde bazı ilavelerin yapıldığı sarayda, Osmanlı padişahları ve Saray halkı 19'uncu yüzyıl ortalarına kadar ikamet etmiştir. Topkapı Sarayı, Osmanlı monarşisi 1922’de kaldırıldıktan sonra, 3 Nisan 1924’te Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle müzeye dönüştürülmüştür. Yerebatan Sarnıcı Müzesi, görkemli İstanbul tarihinin izlerini sürebileceğimiz en önemli kültür varlıklarının başında gelmektedir. Doğu Roma İmparatoru I. Justinianus (527-565) tarafından yaptırılan bu büyük yer altı sarnıcı, suyun içinden yükselen ve sayısız gibi görülen mermer sütunlar sebebiyle halk arasında “Yerebatan Sarayı” olarak isimlendirilmiştir. 80.000 ton su depolama kapasitesiyle şehrin en büyük kapalı sarnıcı olan ve diğer kapalı sarnıçlardan daha fazla devşirme taşıyıcı elemana sahip olmasıyla dikkat çeken Yerebatan Sarnıcı; yaklaşık 10.000 m2 alanı kaplayan; uzunluğu 140 metre, genişliği 70 metre olan dikdörtgen biçimli devasa bir yapıdır. Ayasofya‘ya geçiyoruz. Ayasofya, dünya mimarlık tarihinden bu yana ayakta kalmayı başarabilmiş, görkemi, ihtişamı, büyüklüğü ve işlevselliği yönünden mimari sanat dünyası açısından çok önemli bir yerdedir. Ayasofya, Doğu Roma İmparatorluğu’nun İstanbul‘da inşa etmiş olduğu en büyük kilisedir. Günümüzde camii olarak hizmet vermektedir. Hipodrom,Diklitaş,Alman Çeşmesi,Yılanlı Sütun,Örme Sütun ve Sultanahmet Camii gezilerimizden sonrasında Gülhane Parkındaki serbest zamanın ardından, kısa bir yürüyüşten sonra Sarayburnu’nda aracımıza geçiyoruz. Bir başka gezide buluşmak üzere, misafirlerimizi aldığımız noktalara bırakıyoruz.
|