PAMUKKALE ve KULADOKYA TURU
SARDES ANTİK KENTİ-KULA EVLERİ-ULUBEY KANYONU-UŞAK-PAMUKKALE HİERAPOLİS ANTİK KENTİ -ANTİK HAVUZ
9-11 MAYIS 2025
2 Gece-2 Gün
1 Gece Yarım Pansiyon Konaklama
4.750 TL
Turlarımızda Kademeli Fiyat Sistemi Mevcuttur.
Tur Tarihi Yaklaştıkça Fiyat Değişmektedir.
Tur Hareket Noktaları;
22:00 Çerkezköy Eski Otogar Önü
23:00 Çorlu Eski Kız Meslek Durağı
23:30 Tekirdağ Sahil Özcanlar Köfte Önü
NOT:Hareket saatinden 20 dakika önce kalkış noktasında bulunmanız gerekmektedir.
2.Gün: ÇORLU-SART-SARDES ANTİK KENTİ-KULA-KULADOKYA-UŞAK-UŞAK ARKEOLOJİ MÜZESİ-ULUBEY KANYONU-PAMUKKALE
Akşam Eski kız meslek lisesinde hareketle programımız başlar.Tekirdağ-Çanakkale-İzmir üzerindenSabah saatlerinde Manisa'nın Sart ilçesinde bulunan,Sardes Antik Kentine gidiyoruz.Sardes Antik Kenti, Manisa’da yer alan, bugüne kadar iyi bir şekilde korunarak gelmiş önemli bir tarihi mekan olarak göz dolduruyor. Kültürel, tarihsel ve dini açıdan büyük bir öneme sahip olan Sardes Antik Kenti, haftanın her günü ziyarete açık olmakla birlikte, yaz ve kış aylarında farklı saatlerde ziyaretçi kabul ediyor. İçerisinde;Hamam – Gymnasion Kompleksi, Dünyanın en büyük üçüncü sinagogu,Artemis Tapınağı,Lidya Tümülüsleri,Doğu Roma yani Bizans dükkanları gibi detaylara sahip olan antik kent, birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış olmasıyla öne çıkan kültürel miraslardan biri.Antik kentte en çok dikkat çeken yapılardan biri Hamam – Gymnasion Kompleksi. Bu yapı bünyesinde spor alanı, hamam ve avludan oluşan üç bölüm barındırıyor. Dünyanın en büyük üçüncü havrası olma özelliğine sahip olan sinagog ise dini anlamda oldukça önemli bir kalıntı. Bu sinagogda ibadet öncesi temizlik için çeşme, Tevrat konulması için mermer bir masa ve cemaat için ayrılan bir oturma alanı bulunuyor.Anadolu’nun en genç yanardağlarından fışkıran lav akıntılarının üzerine kurulmasından dolayı antik devirde Katakekaumene yani “Yanık Ülke, yanmış arazi’’ olarak anılan Kula’ya varıyoruz. Tarihi dokusunu geçmişten günümüze kadar iyi bir şekilde korumuş Manisa’nın bu kendine has ilçesinde; çarşı içinde kaybolmaya yüz tutmuş bir çok meslek dalının halen direndiği; Osmanlı’dan kalma dükkanlar arasında dolaşarak alışverişlerinizi yapabilir. Sonrasında ise; ‘’Anıt Kent’’ Kula’nın iç içe geçmiş sokaklarında keyifli bir yürüyüşe başlıyoruz, kimi restore edilmiş yaklaşık 400 yıllık rengarenk Osmanlı evleri arasında dolaşırken tarihe tanıklık eden birbirinden güzel yapıları keşfederek fotoğraf karelerimize sığdırmaya çalışıyoruz. Türkiye’nin ilk ve tek Unesco Jeoparkı ilan edilen Kula Volkanik Jeoparkı içerisinde bulunan KULADOKYA bölgesine geliyoruz. Kapadokya'ya benzerliğinden dolayı bu isimle anılan peribacaları oluşumları arasında yerküremizin geçmişine tanıklık edebilir, volkan konilerini görüp, lav akıntılarına dokunabilirsiniz. Serbest zamanımız sonrasında Uşak’a gidiyoruz. Uşak Müzesi mütevazi binasında Lidya Hazineleri olarak Bilinen "Karun Hazinelerine" ev sahipliği yapmaktadır. Bulunan eserlerin sanatsal yönü hem Yunan hem de Pers kültürünü yansıtır.Ulubey ilçesi sınırları içerisinde, ABD’deki Arizona Eyaleti sınırları içerisinde bulunan Büyük Kanyon'dan sonra dünyanın en büyük 2. uzun kanyonu olan Ulubey Kanyonu’na gidiyoruz. Bugüne kadar bilinmeyen kanyon, Ulubey Çayı ve Banaz Çayı boyunca devam eden bir ana kanyon ile buna bağlanan onlarca büyük yan kanyondan oluşmaktadır. Ulubey çayı, bütün kanyonu adeta saklı bir cennete çevirmiştir. Kanyonu 150 metre yükseklikten cam terastan seyrettikten ve fotoğrafladıktan sonra Pamukkale’deki otelimize yerleşme ve akşam yemeği.PAMUKKALE OTEL
3.Gün: PAMUKKALE-SÜTUNLU HAVUZ-APOLLON TAPINAĞI-PLUTONİUM-HİERAPOLİS ANTİK ŞEHRİ-KIZILSU-ÇORLU
Sabah otelde alınan kahvaltı sonrasında, otelimizden ayrılıyoruz. Pamukkale'yi gezmeye başlıyoruz. Dünyada benzeri sadece İtalya’da Travertino isimli kasabasında görülebilen, bembeyaz dokusuyla sizleri kendine hayran bırakacak Pamukkale’ye ulaşıyoruz. Burada yürüyüşe izin verilen terasda gezerken Denizli ovasına hakim travertenlerde çekeceğiniz fotoğraflar, güzel bir gezinin anıları olacak. Sonrasında antik çağda kutsal havuz olarak bilinen ve suyunun birçok hastalığa iyi geldiği düşünülen sütunlu havuzu geziyoruz. Buradan sonra kısa bir yürüyüşle ulaşacağımız Apollon Tapınağı ve onun yanında yer alan, antik çağda Cehennemin giriş kapısı olarak bilinen Plutonium yani Cin Deliğini görerek anlatımlarımızı yapıyoruz. Daha sonrasında Anadolu'nun en iyi koruna gelmiş tiyatrolarından olan Hierapolis Tiyatrosunu ziyaret ediyoruz. Bu keyifli gezimizin ardından Pamukkale'nin hemen yakınında bulunan ve suyunun çeşitli rahatsızlıklara iyi geldiği bilimsel olarak da kanıtlanmış, Kızılsuyu ziyaret ediyoruz. Pamukkale’den ayrılıyoruz. Çorlu'ya dönüşe geçiyoruz.Bir sonraki ÇORLU TRAVEL organizasyonunda görüşmek üzere.